Günlük yaşantı içinde bize sorun teşkil eden psikolojik semptomlarımız veya diğer bir deyişle davranış şekillerimiz yine bizde var olan duygularımızdan beslenmektedir.

Hipnoz dünyasının son dâhilerinden kabul edilen Milton. H. Erickson’ın belkide üst seviyelere taşıdığı anlayışı olan “verileri ve çözümleri kişinin kendisi bilir” bakış tarzı, günümüz modern hipnoterapistlerinin birçoğunun kullandığı ve öğrenmeyi yeğlediği metotlara da ilham olmuştur.

“Süjeleriniz çözümün kendisinde olduğunu unutanlardır.” Sözü neredeyse bir slogan haline gelmiş çok farklı bir terapi grubunun oluşmasına ve gelişmesine ön ayak olmuştur. Kaynağa yönelik yani hipnoterapi ile çözüm arayışını kökende arayan hipnoterapi teknikleri gün geçtikçe daha yargısız, yorumsuz ve yönlendirmesiz hal almaktadır. Son yıllarda hipnoterapistler, acil ve akut durumlardaki zorunlu müdahaleler dışında artık “senin bir problemin, benim ise buna çözümüm var” bakış açısını hızla bırakmakta, köken duygu ve biliş düzeyinde “problemin var, çözümün de var ancak çözümün kendinde olduğunu bilmiyorsun” bakış açısı ile şekillendirilmiş yöntemleri daha çok tercih etmektedir.

Vücudumuzun kendisini onarma yeteneği, tıp alanındaki her ilerleme ile daha da hayret verici hale geliyor. Sıklıkla hiçbir müdahale gerektirmeden iyileşen birçok küçük yara, kesik, ezik gibi travma sonrası durumları hepimiz yaşamışızdır. Daha da önemlisi çok önemli ve hırpalayıcı bir hastalık bile olsa ve biz tıp doktorları olarak ilaç, ameliyat vs. ile müdahale ediyor olsak bile aslında iyileşen ve iyileşmeyi bilen yine bedenin kendisidir. Biz sadece iyileşme yolundaki engelleri kaldırmış yada o yolda giderken kendisine koltuk değnekleri sağlamış oluyoruz. Peki bu durum psikoloji içinde doğru mu?

Hiç ne yaptığınızı bilmediğiniz ya da hatırlamadığınız halde bazı problemlerinizin "kendiliğinden" iyileştiğini gördüğünüz oldu mu? Mesela 3-5 yaşlarındayken karanlıktan korkarken, ne zaman ve nasıl olduğunu bilmeden belli bir yaşa geldiğinizde korkunun ortadan kalktığını görmek gibi.

Yıllar içinde almış olduğun eğitimleri ve kazandığım yeni bakış açılarını bir araya getirerek tamamen yeni ve kendi kültürümüze uygun olarak geliştirdiğim “İçsel Bilge Terapi (İBT)” kendine has indüksiyon, derinleştirme, kaynak araştırması ve çözüm çalışması aşamalarını içinde barındıran bir teknik olmanın yanında, yasal hipnoz uygulama yetki belgesi olan ve bu teknikleri kullanan hipnoterapistlerden de oldukça güzel geri dönüşler almaktadır.